Dostum… Öyle kitap deyip geçme. Bu kitap bildiğin bela! Ama öyle korkutan, kaçılası bir bela değil ha. Merak uyandıran, iç gıcıklayan cinsten. Book of Monsters diyorlar adına. Slotter’da denk geldim ilk. Dedim bu neyin kafası? Açtım… bi sayfa derken diğerine geçtim. Sonra? Sonrası spin üstüne spin!
Kapağı Açtım, Lanet mi Değil mi Belli Değil
Bak, her slot oyununun bi ruhu vardır. Book of Monsters’ta bu ruh baya canavar. Gerçek anlamda. Ama tatlı canavar. Hani böyle küçükken gece ışıkları kapatınca gardırobun içinde bir şey var mı diye bakarsın ya… Heh, işte öyle bir heyecan bu. Her sayfasında başka bir sürpriz.
Wild’ı mı dersin, Scatter’ı mı… Oyunun içindeki semboller resmen “beni bul, beni çöz” diye fısıldıyor. Bi de şu bonus turları yok mu… Ekran kararır, efektler gelir, sen bir anda kitabın içindesin. “Lan ben neye bastım da buraya geldim” dedirtiyor. İşte o zaman anlıyorsun ki, bu oyun sadece slot değil. Resmen bir deneyim.
Slotter’ın Gizli Kitaplığı: Book of Monsters
Hani bi yere girersin, gizli bölme vardır da orada kıymetli şeyler saklıdır ya… Slotter tam o kafada. Bu Book of Monsters’ı öyle bir koymuşlar ki araya, bilen oynar. Ben de şans eseri buldum zaten. Oynarken dedim “bunu ben yıllardır niye kaçırmışım?”
Arayüzü sade, grafikler gece gibi koyu ama parlayan sembollerle dolu. Her spin’de “bak şimdi ne çıkacak?” diye geriliyorsun ama tatlı bir gerilim bu. Korku filmi değil, adrenalinli bir hikaye gibi. Slotter yine yapmış yapacağını, helal olsun.
Canavarlara Değil, Kazanca Bak
Oyunun adı Book of Monsters, tamam. Ama korkma. Bu canavarlar seni yemez. Aksine, kesenin ağzını açar. Hele o Free Spin turları yok mu… 3 kitap denk gelsin, oh mis gibi tıkır tıkır dökülüyor kazanç.
Her sembol başka bir macera. Mumyalar, tılsımlar, lanetli maskeler… Ama sonunda hep kazanan sensin. Çünkü her kayıp dönüşten sonra bir umut var. Her umut, bir tık daha fazlası. O yüzden pes etme, döndürmeye devam. Ne demişler: Azıcık yürek, bolca sabır, bir de şans!
